Tom her şeyi ayırttı: harika bir parti olacak.
- Tom booked everything: it will be a wonderful party.
Tom ve Mary iki yataklı bir oda ayırttı fakat otele vardıklarında sadece bir yatak vardı.
- Tom and Mary booked a room with two beds, but when they arrived at the hotel, there was only one bed.
Bütün koltuklar ayrılmış.
- All the seats are booked.
Üzgünüm, bugün tamamen ayrılmış.
- I'm sorry, today is fully booked.