Tom bitişikte yaşayan adamla geçinemiyor.
- Tom doesn't get along with the man who lives next door.
O, bitişikte yaşayan adamdır.
- That's the man who lives next door.
Yandaki evde kim yaşıyor?
- Who lives in the house next door?
Yandaki evde yaşayan adam Mary'nin sevgilisidir.
- The man who lives next door is Mary's lover.
Tom kapı komşusu kızla evlendi.
- Tom married the girl next door.
Tom bizim kapı komşumuz.
- Tom is our next door neighbor.
O, bize bitişik yaşıyor.
- He lives next door to us.
Mary John'la çalışan otobüs sürücüsüne bitişik mi yaşıyor?
- Does Mary live next door to the bus driver that worked with John?
Çocuk, kapının arkasına saklandı.
- The boy hid behind the door.
Kapıyı kapatın, lütfen.
- Close the door, please.
Tom'un bitişik komşu olduğunu bilmiyordum.
- I didn't know Tom was next door.
Tom Mary'ye bitişik komşuya gitmesini ve komşunun yardıma ihtiyacı olup olmadığını anlamasını söyledi.
- Tom told Mary to go next door and see if the neighbors needed any help.
Komşunun çocuğu bir ağaçtan tepe üstü düştü.
- The boy next door fell head first from a tree.
Bitişik komşudan gelen müzik yüksek ve rahatsız ediciydi.
- The music coming from next door was loud and annoying.
Try the place next door.
... the town next door. ...
... be yeah telling you live right next door that we ...