the neighborhood of a point x is... (depending on the author):

listen to the pronunciation of the neighborhood of a point x is... (depending on the author):
İngilizce - Türkçe

the neighborhood of a point x is... (depending on the author): teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

neighborhood
mahalle

Tom sessiz bir mahallede yaşıyor. - Tom lives in a quiet neighborhood.

Tom onun mahallesinde yaşayan çocuklara vermek için bir sürü ucuz kameralar aldı. - Tom bought a bunch of inexpensive cameras to give to children who lived in his neighborhood.

neighborhood
{i} muhit

Tom Mary'ye Boston'da fakir bir muhitte büyüdüğünü söyledi. - Tom told Mary that he grew up in a poor neighborhood in Boston.

Bu muhitte bir sanat müzesi vardı. - There used to be an art museum in this neighborhood.

neighborhood
{i} çevre

Yeni Yıl Günü, birçok kişi, çevre türbelerini ziyaret eder. - On New Year's Day, many people visit neighborhood shrines.

Ben bu çevreyi çok iyi bilmiyorum. - I don't know this neighborhood too well.

neighborhood
komşuluk
neighborhood
(Bilgisayar) komşuluk bölgesi
neighborhood
havali
neighborhood
yakın komşular
neighborhood
yöre
neighborhood
kolukomşu
neighborhood
{i} merkezi yer
neighborhood
{i} komşuluk ilişkileri
neighborhood
{i} civar

Okulun civarında yaşıyoruz. - We live in the neighborhood of the school.

neighborhood
in the neighborhood of a hundred kilo meters yaklaşık olarak yüz kilometre
neighborhood
{i} semt

Tom'un yaşadığı aynı semtte yaşamak istiyorum. - I want to live in the same neighborhood where Tom lives.

Semtimde bir balık avı marketi var. - There's a bait shop in my neighborhood.

neighborhood
{i} komşular

Bill kendi büyük arabasıyla komşularına karşı övünür. - Bill boasts of owning the biggest car in the neighborhood.

İngilizce - İngilizce
neighborhood

a set containing an open set which contains point x.

the neighborhood of a point x is... (depending on the author):