Onlar düdük sesini duyduklarında son hızla başladılar.
- On hearing the whistle, they started at full speed.
Polis arabanın durması için düdük çaldı.
- The policeman whistled for the car to stop.
Gemi keskin bir düdükle limandan ayrıldı.
- With a piercing whistle, the ship sailed from the port.
O, bir melodiyi ıslıkla çalmaya başladı.
- He began to whistle a tune.
Tom nehir boyunca yürürken bir melodiyi ıslıkla çaldı.
- Tom whistled a tune as he walked along the river.