the most massive component of a gravitationally bound system

listen to the pronunciation of the most massive component of a gravitationally bound system
İngilizce - Türkçe

the most massive component of a gravitationally bound system teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

primary
{s} başlıca

Gösteri Stokçular Amerika'da koltuk psikolojinin başlıca nedenlerinden biridir. - The show Hoarders is one of the primary causes of armchair psychology in America.

primary
{s} birincil

Diğerleri bir seçim düzenlerken, bazı devletler parti yönetim kurulu tarafından birincil adaylar seçerler. - Some states select primary candidates by caucus, while others hold an election.

Güvenlik birincil sorundur. - Safety is the primary concern.

primary
{s} ana

Onun başarısızlığının ana nedeni tembelliktir. - The primary cause of his failure is laziness.

Fransızca Tom'un ana dilidir. - French is Tom's primary language.

primary
öncelikli

Nereye gideceğim ve ne göreceğim benim öncelikli ilgilerim. - Where to go and what to see were my primary concerns.

Benim öncelikli ilgim sizin güvenliğinizdir. - My primary concern is your safety.

primary
(sıfat) ilk, birinci, baş, başlıca, ana, temel, en başta gelen, birinci derecede, birincil
primary
asıl
primary
ilksel
primary
(Denizbilim) ilkil
primary
baş

Onun başarısızlığının ana nedeni tembelliktir. - The primary cause of his failure is laziness.

Dürüstlük onun başarısı için temel nedendir. - Honesty is the primary reason for his success.

primary
(İnşaat) ilk, birinci
primary
{s} en önemli, başlıca; temel, ana, asıl: primary problem en
primary
{s} temel

Elektronik haber medya temel bilgi kaynağımızdır. - Electronic news media is our primary source of information.

Üç ana renk, diğer bütün renklerin temelidir. - The three primary colors are the basis of all the other colors.

primary
{i} ana renk

Üç ana renk, diğer bütün renklerin temelidir. - The three primary colors are the basis of all the other colors.

On iki rengin bir toplamı için üç ana renk ve dokuz ikinci derecede renk vardır. - There are three primary colours and nine secondary colours for a total of twelve colours.

primary
primer
primary
{s} birinci

Teleskopların birincil ve ikincil aynası vardır. - Telescopes have a primary and a secondary mirror.

Aile için sevgi bizim birincil görevimiz. - Love for the family is our primary duty.

primary
{i} uçucu kanat tüyü
primary
{s} birinci derecede
İngilizce - İngilizce
primary
the most massive component of a gravitationally bound system

    Heceleme

    the most mas·sive com·po·nent of a gra·vi·ta·tion·al·ly bound sys·tem

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi mōs mäsîv kımpōnınt ıv ı grävıteyşnıli baund sîstım

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈmōs ˈmasəv kəmˈpōnənt əv ə ˌgravəˈtāsʜnəlē ˈbound ˈsəstəm/ /ðiː ˈmoʊs ˈmæsɪv kəmˈpoʊnənt əv ə ˌɡrævəˈteɪʃnəliː ˈbaʊnd ˈsɪstəm/