İngilizce - Türkçe
the maximum credit that a customer is allowed teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- line
- {i} hat
Tom'un grev hattını geçecek cesareti olduğundan şüpheliyim.
-I doubt that Tom has the courage to cross the picket line.
Eve girmeden önce, hırsız telefon hatlarını kesmiş.
-The thief cut the telephone lines before breaking into the house.
- line
- {f} doldurmak
- line
- sıralamak
- line
- (Argo) kandırıcı sözler
- line
- ton
- line
- çizgilerle göstermek
- credit line
- kredi limiti
- line
- astarlamak
- line
- doğru çizgi
- line
- sıra oluşturmak
- line
- desen
- line
- (tenek ve deniz) hat
- credit line
- tic. kredi limiti
- line
- {i} kablo
- line
- {f} kaplamak
- line
- ölçme ipi
- line
- (İnşaat) boru, hat, çizgi
- line
- {i} bilgi
- line
- kısa mektu
- line
- {i} kuyruk
Tom bir saat kuyrukta bekledi.
-Tom stood in line for an hour.
Tom kuyruktaki son kişi.
-Tom is the last person in line.
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
the maximum credit that a customer is allowed teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- line of credit
- line
- credit line
the maximum credit that a customer is allowed
Heceleme
the max·i·mum cred·it that a cus·tom·er I·s al·lowedTürkçe nasıl söylenir
dhi mäksımım kredıt dhıt ı kʌstımır îz ılaudTelaffuz
/ᴛʜē ˈmaksəməm ˈkredət ᴛʜət ə ˈkəstəmər əz əˈloud/ /ðiː ˈmæksəməm ˈkrɛdət ðət ə ˈkʌstəmɜr ɪz əˈlaʊd/
Resimler
Geçmiş
Favoriler