the main tower of a castle or fortress, located within the castle walls

listen to the pronunciation of the main tower of a castle or fortress, located within the castle walls
İngilizce - Türkçe

the main tower of a castle or fortress, located within the castle walls teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

keep
saklamak

Onu bir sır olarak saklamak zorundayım. - I have to keep it a secret.

Bu kasa değerli eşyaları saklamak içindir. - This safe is for keeping valuables.

keep
{f} tutmak: .It'll keep you warm. Seni sıcak tu(Tarih) She keeps a diary. Günlük tutuyor. He keeps the books. Defter tutuyor
keep
{f} korumak

Kendini soğuktan korumak için kazak giydi. - He wore a pullover sweater to keep from getting cold.

Eti uzun süre korumak istiyorsanız onu dondurun. - If you want to keep meat for a long time, freeze it.

keep
almak

Onu içeriye sokmamak için, ihtiyati tedbirler almak zorunda kaldım. - I would have to take precautionary steps to keep him out.

keep
kale

Tom her zaman kulağının arkasında bir kalem tutar. - Tom always keeps a pencil behind his ear.

Çocuk kalemlerini keskin tutmayı severdi. - The boy liked to keep his pencils sharp.

keep
yiyecek

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Kurumu 1990'da kayıt tutmaya başladığından beri, yiyecek fiyatları en yüksek seviyesindedir. - Food prices are at their highest level since the United Nations Food and Agriculture Organization began keeping records in 1990.

Bütün bu yiyecekleri tutacak bir yerimiz yok. - We have no place to keep all this food.

keep
(belli bir durumda) engellemek
keep
yemek

Nuh peygamber hayvanları birbirlerini yemekten nasıl uzak tuttu? - How did Noah keep the animals from eating each other?

Tom'u çok yemekten engelle. - Keep Tom from eating too much.

keep
elde tutmak
keep
bulundurmak
keep
(İnşaat) korumak, muhafaza etmek
keep
{f} kalmak

Sağlıklı kalmak istiyorsan, daha çok egzersiz yapmalısın. - If you want to keep healthy, you should do more exercises.

Bir kriz anında sakin kalmak ve kontrolü kaybetmemek gereklidir. - It is essential to keep calm in a time of crisis and avoid going haywire.

keep
idame etmek
keep
{f} işletmek
keep
hıfzetmek
keep
sahibi olmak
keep
metres olarak tutmak
İngilizce - İngilizce
keep
the main tower of a castle or fortress, located within the castle walls