Yolda birçok hayvan gördü.
- She saw a lot of animals on the road.
354618 no'lu örnek cümle, Tatoeba web sitesinde birçok karışıklık yarattı.
- Example sentence no. 354618 created a lot of confusion on the Tatoeba website.
Şimdi çok daha iyi hissediyorum.
- I'm feeling a lot better now.
O bugün çok daha iyi hissediyor.
- He feels a lot better today.
Ailesini çok endişelendirdi.
- He caused his parents a lot of anxiety.
O okulunu çok seviyor.
- She likes her school a lot.
Senin bir sürü kitabın var.
- You have a lot of books.
Dün Japonya'da bir sürü bina deprem dolayısıyla yıkıldı.
- A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday.
Bunun hakkında fikri olmayan birsürü insan var.
- There are lots of people who don't have any idea about that.
Benim birsürü kitabım var.
- I have a lot of books.
O, çok miktarda para bağışladı.
- He kicked in a lot of money.
Tom Mary'ye çok miktarda faydalı Fransızca öğretti.
- Tom taught Mary a lot of useful French.
Bir sürü zamanımı alan eylemlerim var.
- I have a lot of activities which take up my time.
Tom'u park alanında gördüm.
- I saw Tom in the parking lot.
Bugün hakkında düşünülecek birçok toplumsal sorunlarımız vardır.
- We have a lot of social problems to think about today.
Tevrat'ta Lut, bakire kızını toplu tecavüze uğraması için sunuyor.
- In the Torah Lot offers his virgin daughter's to be gang raped.
Festivalde bir sürü büyük gruplar vardı.
- There were a lot of great bands at the festival.
Üç farklı grup halinde ders kitabı göndereceğiz.
- We'll send the textbooks in three different lots.
Tom birçok farklı kadınla cinsel ilişkiye girdi.
- Tom had sex with a lot of different women.
Tom birçok insanın hoşlanmadığı adam türüdür.
- Tom is the kind of guy lots of people just don't like.
Türkçe Ğ ve İspanyolca H kaçtı ve birlikte birsürü tamamen sessiz çocukları oldu.
- A Turkish soft G and a Spanish H eloped and had lots of completely silent children together.
Sami bir piyango talihlisiydi.
- Sami was a lottery winner.
Tom'un tam Boston'un dışında bir sürü arsaya sahip.
- Tom owns a lot of land just outside of Boston.
Güney Fransa'da dağın yamacında emeklilik evi yapmayı planladığım küçük bir arsa aldım.
- I bought a small lot on the hillside in Southern France where I plan to build a retirement home.
Bir sürü satılık ikinci el kitabım var, hepsi uygun fiyatlarla.
- I have lots of second-hand books for sale, all at affordable prices.
Onların hepsi otoparkta bekliyor.
- They all are waiting in the parking lot.
Partide çok eğlendim.
- I had a lot of fun at the party.
Tom partide çok eğlendi.
- Tom had lots of fun at the party.
Bay Miyake Kurashiki'de kaldığım sırada bana bir sürü yer gösterdi.
- Mr Miyake showed me lots of places during my stay in Kurashiki.
Erken sabah karşılama masasında ilk kimin gideceğine karar vermek için kura çektik.
- We drew lots to decide who would go first at the early morning reception desk.
Tom'un köpeği çok havlar.
- Tom's dog barks a lot.
Köpek her gün bir sürü et yiyor.
- The dog eats a lot of meat every day.
Sel pek çok zarara neden oldu.
- The flood caused a lot of damage.
Partide pek çok oyun oynadık.
- We played a lot of games at the party.
Bay Jackson'ın verdiği ödev miktarı ile ilgili öğrencilerden gelen birçok şikâyetler olmaktadır.
- There have been a lot of complaints from students about the amount of homework that Mr. Jackson gives.
Avustralya çok miktarda yün ihraç etmektedir.
- Australia exports a lot of wool.
Onlar bana çok sayıda güzel fotoğraflar gösterdiler.
- They showed me a lot of beautiful photos.
Gölde çok sayıda balık var.
- There are a lot of fish in the pond.
a building lot in a city.
as Jones alone was discovered, the poor lad bore not only the whole smart, but the whole blame; both which fell again to his lot on the following occasion.
to draw lots.
If I were in charge, I'd fire the lot of them.
a bad lot.
lots of people think so.
The Greeks expected their leaders to show physical courage, whether in the athletic arena or in battle, as well as piety, generosity, and nobility. Cimon had risen to power chiefly because of his military prowess, and any rival must be able to show at least honorable service and military competence. By this time, moreover, the generals were coming to be the most important political figures in Athens. Archons served only for one year and, since 487/6, they were chosen by lot. Generals, on the other hand, were chosen by direct election and could be reelected without limit.
... or sing. Because, you know, a lot of times, my best cowriters are just really great at ...
... from deficit to surplus and created a whole lot of millionaires to boot. ...