the line item has been shipped and invoiced

listen to the pronunciation of the line item has been shipped and invoiced
İngilizce - Türkçe

the line item has been shipped and invoiced teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

complete
{f} tamamlamak

Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı. - He needed more time to complete the task.

En kısa sürede onu tamamlamak zorundayım. - I have to complete it as soon as possible.

complete
{s} tam

Onun sözleri tamamen anlamsızdı. - Her words were completely meaningless.

Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır. - Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.

complete
eksiksiz

Sami polislere eksiksiz bir sahte hikaye anlattı. - Sami told cops a complete fake story.

Eksiksiz bir şiir, bir duygunun düşünceyi ve düşüncenin kelimeleri bulduğu yerdir. - A complete poem is one where an emotion finds the thought and the thought finds the words.

complete
{f} doldurmak
complete
{f} yerine getirmek
complete
{f} tamamla: adj.tamam
complete
{s} tamamı

Numarayı tamamıyle unuttum. - I completely forgot the number.

Asal sayılar hayata benzerler, onlar tamamıyla mantıklıdır ama bütün zamanınızı bu konuyu düşünerek harcasanız dahi belirli bir kural bulmak imkansızdır. - Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.

complete
tam olma hali
complete
completeness bütünlük
complete
bitev
complete
tam, bitirmek, tamamlamak tam
complete
katıksız
complete
tümlemek
complete
(Bilgisayar) tamamlandı

Binanın iskeleti artık tamamlandı. - The frame of the building is now complete.

Hepsi bununla tamamlandı. - All is completed with this.

complete
tamamlama

Onu uzun zaman önce tamamlamalıydın. - You should have completed it long ago.

Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı. - He needed more time to complete the task.

complete
{s} tamamlanmış

Yeni köprü, marta kadar tamamlanmış olacak. - The new bridge will have been completed by March.

Albüm önümüzdeki Temmuz ayına kadar tamamlanmış olacak. - The album will have been completed by next July.

complete
(Bilgisayar) tamamlamak tam
complete
sonunu getirmek
complete
tekmillemek
complete
{s} iyice
İngilizce - İngilizce
complete
the line item has been shipped and invoiced