the limit of an area is its boundary or edge. the city limits of baghdad

listen to the pronunciation of the limit of an area is its boundary or edge. the city limits of baghdad
İngilizce - Türkçe

the limit of an area is its boundary or edge. the city limits of baghdad teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

limit
{f} kısıtlamak
limit
{f} sınırlandırmak
limit
{i} sınır

Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır. - Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.

Benim dil sınırlarım benim dünyamın sınırları anlamına gelir. - The limits of my language mean the limits of my world.

limit
{i} limit
limit
(Kanun) tahdit
limit
(Biyokimya) kısıtlama

Bazı kısıtlamalar var. - There are some limitations.

limit
(Ticaret) azami fiyat
limit
had
limit
(to ile) kısıtlamak
limit
{f} sınırlandır

Yaşın neden seni sınırlandırması gerektiğini anlamıyorum. - I don't see why age should limit you.

Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır. - Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.

limit
hudut tayin etmek
limit
hasretmek
limit
{f} belirlemek
limit
{f} limit koymak
limit
{i} sınır, had, limit, uç
limit
limitablesınırlanabilir
limit
tahdit etmek
İngilizce - İngilizce
limit
the limit of an area is its boundary or edge. the city limits of baghdad

    Heceleme

    the lim·it of an ar·e·a I·s its boun·da·ry or edge. the Ci·ty limits of Bagh·dad

    Telaffuz