Böyle bir yerde asla böylesine güzel bir otel ummuyordum.
- I never expected such a nice hotel in a place like this.
Bu, çocuk yetiştirmek için böylesine harika bir yer olurdu.
- This would be such a great place to raise kids.
Asla tekrar bu kadar geç kalma.
- Never be this late again.
O, daha önce hiç bu kadar korkmamıştı.
- She'd never been this frightened before.
Ben böyle bir şapka almakla ilgileniyorum.
- I am interested in getting a hat like this.
İşte ben İngilizce'yi böyle öğrendim.
- This is how I learned English.