the intellectual ability to penetrate deeply into ideas

listen to the pronunciation of the intellectual ability to penetrate deeply into ideas
İngilizce - Türkçe

the intellectual ability to penetrate deeply into ideas teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

depth
{i} derinlik

Hacimi hesaplamak için uzunluğu genişlikle ve derinlikle çarp. - To calculate the volume, multiply the length by the width by the depth.

Kendimi okyanusun derinliklerine batırmak istiyorum, ki orada gözden kaybolup bir daha asla görünmeyeyim. - I want to submerge myself in the ocean depths, and to disappear there so as to never be seen again.

depth
derinliği

Bu onun ailesine olan aşkının derinliğini gösterir. - It shows the depth of his love for his family.

Bu dramada bir şey eksik.O gerçek derinliği olmayan basit ikaz edici bir masal. - This drama is missing something. All it is is a simple cautionary tale with no real depth.

astuteness
dirayet
astuteness
kurnazlık
astuteness
akıllılık
astuteness
{i} açıkgözlük
astuteness
{i} cin gibilik (Argo)
depth
depth charge su altındaki herhangi bir hedefe özellikle denizaltılara atılan patlayıcı madde
depth
öz nüve depths of degradation
depth
{i} ahlâk azlığı
depth
depth of winter kışın ortası
depth
(isim) derinlik, en derin nokta, dip; ahlâk azlığı; yoğunluk; bilinçaltı
depth
karakış
depth
kep
depth
{i} dip
depth
{i} derin yer
depth
{i} yoğunluk
İngilizce - İngilizce
depth
profundity
astuteness
the intellectual ability to penetrate deeply into ideas

    Heceleme

    the in·tel·lec·tu·al a·bi·li·ty to pen·e·trate deep·ly in·to ideas

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi întılekçuıl ıbîlıti tı penıtreyt dipli întı aydiız

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˌəntəˈlekʧo͞oəl əˈbələtē tə ˈpenəˌtrāt ˈdēplē əntə īˈdēəz/ /ðiː ˌɪntəˈlɛkʧuːəl əˈbɪlətiː tə ˈpɛnəˌtreɪt ˈdiːpliː ɪntə aɪˈdiːəz/