the intellect or understanding; mental powers or faculties

listen to the pronunciation of the intellect or understanding; mental powers or faculties
İngilizce - Türkçe

the intellect or understanding; mental powers or faculties teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

intellectual
{i} entelektüel

Aziz Augustine tarafından yazılan İtiraflar bize ortodokslukta biten entelektüel arayışın zamansız bir hikayesini anlatır. - Confessions by St. Augustine tells us the timeless story of an intellectual quest that ends in orthodoxy.

Birine aptal dediğimde, bu bir hakaret değil. Ben entelektüel gelişim için onun geniş potansiyele sahip olduğunu ona işaret ediyorum. - When I call someone stupid, it's not an insult. I'm indicating to him that he has broad potential for intellectual development.

intellectual
(Tıp) intelektüel
intellectual
arif
intellectual
anlıksal
intellectual
akli
intellectual
akıllı
intellectual
zeki

O, güzel olmanın yanında kibar ve zekidir. - Besides being beautiful, she is kind and intellectual.

intellectual
anlayarak
intellectual
akıllı/zihinsel
intellectual
{s} zihinsel, entelektüel, akla ait
intellectual
{s} yüksek zekâ sahibi
intellectual
intellectualitymünevverlik
intellectual
intellectually zeka ile
intellectual
münevver kimse
intellectual
(isim) entelektüel, aydın, aydın kimse
intellectual
{s} zihinsel
intellectual
{i} entelektüel, aydın
intellectual
{i} aydın kimse
İngilizce - İngilizce
intellectual
the intellect or understanding; mental powers or faculties