Bugün İzlanda'da ulusal bir bayramdır.
- Today is a national holiday in Iceland.
Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir.
- Sea Day is one of the Japanese national holidays celebrated on the third Monday in July.
Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
- Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
Doğduğu ülkeyi ziyaret etmek için ara sıra tatillerden faydalandı.
- He availed himself of the 'off-and-on' holidays to visit his native country.
O, Fransa'da bir tatil yapmak için kocasını ikna etti.
- She talked her husband into having a holiday in France.
Ne yazık, bu sene tatile çıkamayacaksınız!
- It's too bad that you won't be able to take a holiday this year!
O, ona uzun bir tatile çıkmasını tavsiye etti, bu yüzden o, derhal işi bıraktı ve dünya yolculuğuna çıktı.
- She advised him to take a long holiday, so he immediately quit work and took a trip around the world.
O, Fransa'da bir tatil yapmak için kocasını ikna etti.
- She talked her husband into having a holiday in France.
Sadece bir tatil yaptın.
- You just had a holiday.
Şimdi hiçbir şekilde hasta olmama izin verilmiyor. Yarın benim tatilim.
- I am, by no means, allowed to become ill now, tomorrow is my holiday.
Koşullar bana böyle bir tatil izin vermez.
- Circumstances do not permit me such a holiday.
I want to take a French course this summer holiday.
... best way best way online to actually sell TVs bizarrely high and holiday ...
... she's maybe by this bloody holiday I'm gonna have a massive challenge others ...