the goods or merchandise conveyed in a ship, airplane, or vehicle

listen to the pronunciation of the goods or merchandise conveyed in a ship, airplane, or vehicle
İngilizce - Türkçe

the goods or merchandise conveyed in a ship, airplane, or vehicle teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

cargo
kargo

Kargo çok ağırdı. Sürücü onu alamadı. - The cargo was too heavy. The driver couldn't take it.

Polis, kamyonun kargosunda şüphelendi. - The police suspected the truck's cargo.

cargo
(Havacılık) ticari eşya
cargo
(Askeri) yük gemisi

Atina'ya giden bir yük gemisi, bir iz bırakmadan Akdeniz'de battı. - A cargo vessel, bound for Athens, sank in the Mediterranean without a trace.

cargo
(Askeri) şilep
cargo
öteberi
cargo
(Sigorta) emtea
cargo
taşıma

Buzkıranlar kargo taşımak ve buz kırmak için kullanılır. - Icebreakers are used to carry cargo and break ice.

cargo
yük taşımacılığı
cargo
(Havacılık) ticari yük
cargo
(Askeri) yük almak
cargo
yük

Atina'ya giden bir yük gemisi, bir iz bırakmadan Akdeniz'de battı. - A cargo vessel, bound for Athens, sank in the Mediterranean without a trace.

cargo
(Askeri) YÜK, HAMULE: Nakliye halinde olan mallar ve ikmal maddeleri
İngilizce - İngilizce
cargo
the goods or merchandise conveyed in a ship, airplane, or vehicle