Tom oldukça iyi bir terzidir.
- Tom is a pretty good tailor.
Terziye güvenmiyorum.
- I don't trust the tailor.
Birdebire su aygırlarını bana niçin anlatıyorsun? O ve senin on iki kırmızı akvaryum balığının arasındaki bağlantıyı anlamıyorum.
- Why are you telling me about hippos all of the sudden? I don't see the connection between that and your twelve red goldfishes.
Ona bir akvaryum balığı ve bir kap aldım.
- I bought her a goldfish and a bowl.
Beni geri bırakırsan dileklerinden birini yerine getireceğim. dedi Japon balığı.
- If you throw me back, I'll fulfill one of your wishes, said the goldfish.
Japon balığım hasta görünüyor. Neyi olduğunu merak ediyorum.
- My goldfish looks sick. I wonder what's wrong with it.
For the children's fair we'll have a few games they can play, so that each child wins a goldfish as a prize.