Polisler Tom'un yatak odası penceresinin dışında herhangi bir ayak izi bulamadılar.
- The police couldn't find any footprints outside Tom's bedroom window.
Bir büyük ayak izi ve birkaç farklı boyutta daha küçük ayak izleri bulduk.
- We found one large footprint and a couple of different size smaller footprints.
Bu şirket çevresel kaplama alanını azaltmak için yeni teknolojiler kullanıyor.
- This company is using new technologies to reduce its environmental footprint.
Suçlu ayak izleri bıraktı.
- The criminal left footprints.
Yerde ayak izleri bırakılmıştı.
- Footprints were left on the floor.