İngilizce - Türkçe
the gate of a house, an opening for entrance, means of admittance teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- door
- {i} kapı
Bu kapıyı açma, lütfen.
-Don't open this door, please.
Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
-I wish you would shut the door when you go out.
- door
- {i} eşik
- door
- ev
- door
- bina
Binaya giren gizli bir kapı bulduk.
-We found a secret door into the building.
Binanın bu tarafında hiç kapı yoktur.
-There is no door on this side of the building.
- door
- doorman kapıyı açıp kapamakla görevli kimse
- door
- doorknob kapı tokmağı
- door
- door plate isim yazılı ka
- door
- door paspas doornail eski zamanda kullanılan iri başlı kapı çivisi
- door
- door keeper kapıcı
- door
- {i} giriş
Tom girişte durakladı.
-Tom paused in the doorway.
Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.
-The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.
- door
- (Tekstil) koruyucu kapı, kapı
- door
- doorbell kapı zili
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
the gate of a house, an opening for entrance, means of admittance teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- {n} door
the gate of a house, an opening for entrance, means of admittance
Heceleme
the gate of a house, an o·pen·ing for entrance, means of ad·mit·tanceTelaffuz
Resimler
Favoriler