the front part of a vessel

listen to the pronunciation of the front part of a vessel
İngilizce - Türkçe

the front part of a vessel teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

forward
forwarder sevkeden firma
forward
{f} ilerletmek
forward
{f} gönder

Lütfen bu mesajı seminer bilgisiyle birlikte şirketinizdeki uygun yöneticilere gönderin. - Please forward this message along with the seminar information to the appropriate managers in your firm.

Bana gönderdiğin programı Tom'a gönderdim. - I forwarded the schedule you sent me to Tom.

forward
gelişmiş
forward
ileriye

Tom ileriye doğru bir adım attı. - Tom took a step forward.

Jessie küçük eşeği ileriye doğru sürdü. - Jessie urged the little donkey forward.

forward
{f} yeni adrese yollamak
forward
şımarık
forward
ön

Tokalaşmak için öne doğru adım attı. - She stepped forward to shake his hand.

Eğer en iyi ayağınızı öne koyarsanız, başarılı olursunuz. - If you put your best foot forward, you will succeed.

forward
küstah
forward
cüretkâr
forward
{i} forvet

Forvet oyuncusu gol attı. - The forward kicked a goal.

forward
{s} ileride olan, öndeki, ön; ileri
forward
{s} istekli
forward
{s} vadeli
forward
{s} ileriye yönelik

Bu, ileriye yönelik büyük bir adımdır. - This is a big step forward.

forward
{s} fazla ileriye giden
forward
{s} cüretli
forward
(isim) forvet, ileride yer alan kimse
forward
z. ileri doğru, ileri
İngilizce - İngilizce
forward
the front part of a vessel

    Heceleme

    the front part of a ves·sel

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi frʌnt pärt ıv ı vesıl

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈfrənt ˈpärt əv ə ˈvesəl/ /ðiː ˈfrʌnt ˈpɑːrt əv ə ˈvɛsəl/