Gitmen için seni zorlamak istemiyorum.
- I don't want to force you to go.
Linda Dan'ı onunla evlenmeye zorlamak için asılsız gebelik iddialarında bulundu.
- Linda made false claims of pregnancy to force Dan to marry her.
Onunla evlenmen için seni asla zorlamayacağım.
- I will never force you to marry him.
Çocuğu yemesi için zorlama.
- Don't force the child to eat.
İsyancı kuvvetler döğüşmek için hazırlandı.
- Rebel forces prepared to fight.
Tom emekli bir hava kuvvetleri binbaşı.
- Tom is a retired air force major.
Japon güçleri Birmanya'ya yürüdü.
- Japanese forces marched into Burma.
Savaşın ilk birkaç saati içinde, Birlik güçleri kazanıyorlardı.
- In the first few hours of the battle, Union forces were winning.
Sebzelerini yemesi için ona baskı yaptı.
- She forced him to eat his vegetables.
Adımı imzalamam için bana baskı yapıldı.
- I was forced to sign my name.
Birliklerimiz şehri ele geçirdi.
- Our forces occupied the city.
Özel kuvvetler düzenli birliklerin yapmayacağı birçok şeyi yapabilir İşkence gibi mi? Bu soruya cevap vermeyeceğim.
- Special forces might do a lot of things that regular troops wouldn't do Like torture? I won't answer this question
Yasa artık yürürlükte değil.
- The law is no longer in force.
Onlar geri yürürlükte olacak.
- They will be back in force.
Sonunda, Almanlar geri çekilmeye zorlandı.
- In the end, the Germans were forced to withdraw.
Ordu onu istifa etmeye zorladı.
- The army forced him to resign.
İkna genellikle zorlamaktan daha etkilidir.
- Persuasion is often more effectual than force.
Kötü hava pikniği iptal etmemiz için bizi zorladı.
- Bad weather forced us to call off the picnic.
Rüzgarın gücü yürümeyi zorlaştırdı.
- The force of the wind made it difficult to walk.
Tom emekli bir hava kuvvetleri binbaşı.
- Tom is a retired air force major.
Amerikan kuvvetleri geri çekildi.
- American forces were withdrawn.
Jülyen takvimi Rusya'da geçerliydi.
- The Julian calendar was in force in Russia.
Benim bu hükümet hakkındaki izlenimim onların daha güçlü bir ekonomik politikaya ihtiyaçları olduğu, aksi takdirde gelecekte büyük sorunlarla karşılaşacaklarıdır.
- My impression of this government is that they need a more forceful economic policy, otherwise they'll encounter large problems in the future.
İki nesne arasındaki çekim kuvveti iki kütlenin ürünü ile orantılıdır ve onların kütle merkezleri arasındaki mesafeyle ters orantılıdır.
- The force of gravity between two objects is proportional to the product of the two masses, and inversely proportional to the square of the distance between their centers of mass.
Yer çekimi herhangi iki kütle, herhangi iki organ ya da herhangi iki parçacık arasında olan bir çekim kuvvetidir.
- Gravity is a force of attraction that exists between any two masses, any two bodies, or any two particles.
He hath murthered that mylde withoute ony mercy – he forced hir by fylth of hymself, and so aftir slytte hir unto the navyll.
show of force.
... markets, but we've also set up a task force for trade that goes after anybody who is taking ...
... the electromagnetic force, they want to make it fashionable. Fashion models will adopt ...