İngilizce - Türkçe
the feeling that motivates compassion teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- mercy
- merhamet
Merhamet için yargıca yalvardı.
-He pleaded with the judge for mercy.
Merhamet için hakime yalvardı.
-He appealed to the judge for mercy.
- mercy
- af
- mercy
- mağfiret
- mercy
- acı
Burada merhamet yok, Pinokyo. Senin canını bağışlıyorum. Harlequin senin yerine yanmalı. Ben acıktım ve akşam yemeğim pişirilmeli.
-There is no mercy here, Pinocchio. I have spared you. Harlequin must burn in your place. I am hungry and my dinner must be cooked.
Sadece zavallı karıma acımalısın.
-You just have to have mercy on my poor wife.
- mercy
- inayet
- mercifulness
- bağışlayıcılık
- mercifulness
- merhametlilik
- mercifulness
- sevecenlik
- mercy
- lütuf
- mercifulness
- (isim) merhametlilik
- mercy
- merhamet,v.acı: n.merhamet
- mercy
- {i} merhametlilik
- mercy
- {i} rahmet
- mercy
- (isim) merhamet, merhametlilik, insaf, rahmet, af, aman
- mercy
- {i} aman
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
the feeling that motivates compassion teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- mercifulness
- mercy
the feeling that motivates compassion
Heceleme
the feel·ing that motivates com·pas·sionTürkçe nasıl söylenir
dhi filîng dhıt mōtıveyts kımpäşınTelaffuz
/ᴛʜē ˈfēləɴɢ ᴛʜət ˈmōtəˌvāts kəmˈpasʜən/ /ðiː ˈfiːlɪŋ ðət ˈmoʊtəˌveɪts kəmˈpæʃən/
Resimler
Favoriler