the ending, the last

listen to the pronunciation of the ending, the last
İngilizce - Türkçe

the ending, the last teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

final
final
final
nihai

Hakimin kararı nihaidir. - The judge's decision is final.

Ben müteahhitlerle konuşuncaya kadar nihai maliyeti hesaplayamam. - I cannot calculate the final cost until I talk with our contractors.

final
{s} son

Dişi aslan sonunda ceylanı kovaladı. - The lioness finally gave chase to the gazelle.

Romanın son sayfasını henüz okumadım. - I haven't read the final page of the novel yet.

final
{s} kesin

Karar henüz kesinleşmiş değil. - The decision is not yet final.

Plan henüz kesinleşmiş değil. - The plan is not yet finalized.

final
spor final
final
dönem sonu sınavı
final
gazet

Gazetelere göre adam sonunda itiraf etti. - According to the papers, the man has finally confessed.

Sonunda oturmak ve gazete okumak için zaman buldum. - I finally found time to sit down and read the newspaper.

final
son maç
final
yıl sonu
final
sonda gelen
final
sonunda

Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü. - Because of hunger and fatigue, the dog finally died.

Dişi aslan sonunda ceylanı kovaladı. - The lioness finally gave chase to the gazelle.

final
{s} spor final: final match final maçı
final
{s} kusursuz
final
{i} final karşılaşması
final
{i} son baskı (gazete)
final
{s} sonuncu
İngilizce - İngilizce
final
the ending, the last