Onların başka şarapları yok.
- They have no more wine.
John birçok şişe şarap içti.
- John drank many bottles of wine.
Parti için bir düzine şarap kadehi ve meyve suyu için iki düzine bardak aldım.
- For the party I bought a dozen wine glasses and two dozen cups for juice.
O beyaz ya da kırmızı şarap içmek istiyordu.
- He would drink a white or red wine.
Ben bira ve şarap içmekten hoşlanırım.
- I like drinking beer and wine.