Sana bulaşıkları yıkamanda yardım edeyim.
- Let me help you with the dishes.
Bulaşıkları yıkıyorum.
- I'm washing the dishes.
Bulaşıkları yıkıyorum.
- I am doing the dishes.
Bulaşıkları yıkıyorum.
- I'm doing the dishes.
Michael tabakları kırdı.
- Michael broke the dishes.
Sabah kahvaltısı tabakları hâlâ lavabonun içerisindeydi.
- The breakfast dishes were still in the sink.
Biftek ve havyar benim favori yemeklerim.
- Steak and caviar are my favorite dishes.
Aşçı her gün farklı yemekler hazırlar.
- The cook prepares different dishes every day.
Bu kapları çekmeceye koyun lütfen.
- Put these dishes inside the drawer, please.
O mağazadan bir kamera, bir saat ve bazı yemek takımları satın aldık.
- We bought a camera, a clock and some dishes in that store.
Mary en iyi yemek takımlarını o dolapta tutar.
- Mary keeps her best dishes in that cabinet.
After dinner they had to do the dishes.