Şeytanı an, Kathy'i gör.
- Speak of the devil, here comes Kathy.
Tom şeytanın avukatını oynamada çok iyi değildir.
- Tom isn't very good at playing the devil's advocate.
İblis bir sincap olabilir ama bütün sincaplar iblis değildir.
- The devil may be a squirrel, but not all squirrels are the devil.
Şeytanı an, Kathy'i gör.
- Speak of the devil, here comes Kathy.
Şeytanın var olmadığını düşünüyorum, bence insanlık onu yarattı,kendi hayalinde ve tasvirinde
- I think the devil doesn't exist, but man has created him, he has created him in his own image and likeness.
Düşen kayalar yolu kapattı.
- Fallen rocks blocked the way.
Tom nehire atlama cesaretinin olmasını ve düşen bebeği kurtarmayı diledi.
- Tom wished he had had the courage to jump into the river and save the baby that had fallen in.
Tom kanepenin arkasına düşmüş olan bozuk paraları topladı.
- Tom picked up the coins that had fallen behind the sofa.
Düşmüş bir kaya onun yolunu kapadı.
- A fallen rock barred his way.
Düşmüş bir kaya onun yolunu kapadı.
- A fallen rock barred his way.
Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı.
- She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.
Why the devil have you got my pizza?.
She can go to the dickens for what she said.
... And then the details-- the devil's ...
... Because idle hands are the devil's workshop. ...