Düşen bir ağaç tarafından hareketsiz kaldı.
- He was pinned down by a fallen tree.
Yol düşen kayalar tarafından bloke edildi.
- The road was blocked by fallen rocks.
Tom şeytanın avukatını oynamada çok iyi değildir.
- Tom isn't very good at playing the devil's advocate.
Şeytanı an, Kathy'i gör.
- Speak of the devil, here comes Kathy.
Tom kanepenin arkasına düşmüş olan bozuk paraları topladı.
- Tom picked up the coins that had fallen behind the sofa.
Düşmüş bir ağaç patikayı kapadı.
- A fallen tree blocked the path.
Düşmüş bir kaya onun yolunu kapadı.
- A fallen rock barred his way.
Bahçe düşmüş yapraklarla kaplıydı.
- The garden was covered with fallen leaves.
Why the devil have you got my pizza?.
... policy, the devil is in the details. Imagine for a moment that there's two different ways ...
... And then the details-- the devil's ...