Yaşayanların sayısı ölülerinkinden daha azdı.
- The number of the living was smaller than that of the dead.
Ölüler ve yaralılar yakında her yerde yatıyordu.
- The dead and wounded soon lay everywhere.
O çok yakında ayrıldı.
- She departed very soon.
Tom geçen pazartesi günü ayrıldı.
- Tom departed last Monday.
Aslan ölü zürafanın etini kopardı.
- The lion ripped the flesh from the dead giraffe.
O, ölü bedeni görünce korktu.
- She was scared at the sight of the dead body.