the crime of taking a person against their will, sometimes for ransom

İngilizce - Türkçe

the crime of taking a person against their will, sometimes for ransom teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

kidnapping

{f} adam kaçır

Sami ve Leyla bir adam kaçırma planlıyorlardı. - Sami and Layla were conspiring a kidnapping.

Sami bir adam kaçırma planlıyordu. - Sami was planning a kidnapping.

kidnapping

adam kaçırma

O adam kaçırmakla suçlanıyor. - He's being accused of kidnapping.

Sami ve Leyla bir adam kaçırma planlıyorlardı. - Sami and Layla were conspiring a kidnapping.

kidnapping

{i} kaçırma

O adam kaçırmakla suçlanıyor. - He's being accused of kidnapping.

Ben Tom'un adam kaçırmaya karıştığını inanmayı zor buluyorum. - I find it hard to believe that Tom was involved in the kidnapping.

kidnapping

{i} çocuk kaçırma

Tom çocuk kaçırmaktan dolayı FBI tarafından aranıyor. - Tom is wanted by the FBI for kidnapping.

O, çocuk kaçırmakla suçlanıyor. - He is accused of kidnapping.

İngilizce - İngilizce

the crime of taking a person against their will, sometimes for ransom teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

kidnapping

Heceleme

the crime of tak·ing a per·son a·gainst their will, some·times for ran·som