Buna müştereken sahibiz.
- We have that in common.
Matematikçiler buna Fransızlarla müştereken sahiptir: onlara her ne söylemeye çalışıyorsan, onlar onu alır ve onu kendi tarzlarıyla çevirir ve onu tamamen farklı bir şeye çevirirler.
- Mathematicians have this in common with the French: whatever you're trying to say to them, they take it and translate it in their own way and turn it around into something completely different.
Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.
- They knew they must fight together to defeat the common enemy.
Birçok Asyalının ortak dili İngilizce'dir.
- The common language of many Asians is English.
Sıradan insanlara güvenmiyordu.
- He did not trust the common people.
O sıradan bir hayduttan başka bir şey değil.
- He's nothing more than a common thug.
Sınır kavgaları yaygındı.
- Border fights were common.
ABD'de, insanların nakit ödeme yerine bir çek yazmaları yaygındır.
- In the U.S., it is common for people to write a check instead of paying cash.
Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.
- Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets.
Antibiyotikler genellikle enzimatik inhibitörlerdir.
- Antibiotics are commonly enzymatic inhibitors.
Ortak çıkarları için birlikte çalışmaktaydılar.
- They had been working together for common interests.
Bununla birlikte, sağduyu bize kolay bir çözüm olmadığını söylüyor.
- Common sense tells us, however, that there is no easy solution.
30 tane en çok kullanılan küfürlü kelimelerin listesini düzenledim.
- I compiled a list of 30 of the most common dirty words.
Sodyum bikarbonat, yaygın olarak kabartma tozu olarak bilinir.
- Sodium bicarbonate is commonly known as baking soda.
O, bilinen bir insan tipi.
- He is a common sort of man.
Tom'u sevmediğin herkesçe bilinen bir şey.
- It's common knowledge that you don't like Tom.
Then entred Satan into Judas, whose syr name was iscariot (which was of the nombre off the twelve) and he went his waye, and commened with the hye prestes and officers, how he wolde betraye hym vnto them.
Sharks are common in these waters.
So long as Guyon with her commoned, / Vnto the ground she cast her modest eye .
It is common to find sharks off this coast.
... But for the most common case there's an even simpler way. ...
... but because there's common ground. ...