Ona cinayet silahını satman onun karısın öldürmek için seni suç ortağı yapar.
- Having sold him the murder weapon makes you an accessory to uxoricide.
Sen Tom Jackson'ı öldürmekten tutuklusun.
- You're under arrest for the murder of Tom Jackson.
O cinayetten suçludur.
- He is guilty of murder.
O cinayete tanıklık etti.
- He witnessed the murder.
Fadıl'ın, kanlı planını uygulamasını hiçbir şey durduramaz.
- Nothing can stop Fadil from executing his murderous plan.
Adamın öldürüldüğüne dair bir olasılık var.
- There's a possibility that the man was murdered.
Öldürmenin dışında bir şey yapacaktır.
- He will do anything but murder.