the circumstances or condition of a being or thing at any given time

listen to the pronunciation of the circumstances or condition of a being or thing at any given time
İngilizce - Türkçe

the circumstances or condition of a being or thing at any given time teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

state
{i} hal

Onu bir devlet sorunu haline getirdik. - We turned it into a state problem.

Hokkaido kısmı hâlâ doğal durumunda duruyor. - Part of Hokkaido still remains in its natural state.

state
haleti ruhiye
state
ifade etmek

Kendi görüşlerinizi ifade etmekte özgürsünüz. - You are at liberty to state your own views.

state
{i} evre
state
debdebe
state
vaziyet
state
ayıtmak
state
tantana
state
{f} belirtmek

Onun bir dahi olduğunu belirtmek abartı değildir. - It's not an exaggeration to state that he is a genius.

state
{i} durum

Hokkaido kısmı hâlâ doğal durumunda duruyor. - Part of Hokkaido still remains in its natural state.

Bugünkü durumundan memnundur. - He is content with his present state.

state
{i} devlet

Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkentidir. - Washington is the capital of the United States.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ile komşudur. - The United States borders Canada.

state
{s} devlete ait
state
{i} alem
state
{s} özel

ABD'nin özel kolejleri ve üniversiteleri özerktir. - The private colleges and universities of the United States are autonomous.

state
{i} koşul
state
{f} bildirmek
state
{f} söylemek
state
ihtişam
İngilizce - İngilizce
state
the circumstances or condition of a being or thing at any given time

    Heceleme

    the circumstances or con·di·tion of a be·ing or thing at a·ny giv·en time

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi sırkımstänsız ır kındîşın ıv ı biîng ır thîng ät eni gîvın taym

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈsərkəmˌstansəz ər kənˈdəsʜən əv ə ˈbēəɴɢ ər ˈᴛʜəɴɢ ˈat ˈenē ˈgəvən ˈtīm/ /ðiː ˈsɜrkəmˌstænsəz ɜr kənˈdɪʃən əv ə ˈbiːɪŋ ɜr ˈθɪŋ ˈæt ˈɛniː ˈɡɪvən ˈtaɪm/