Onun küçük göğüsleri var ama umursamıyorum.
- She has small breasts, but I don't mind.
Tom, Mary'in küçük göğüsleri olmasına aldırış etmedi.
- Tom didn't mind that Mary had small breasts.
Mary meme kanserinden öldü.
- Mary died of breast cancer.
Kendi kendine meme muayenesi artık doktorlar tarafından tavsiye edilmemektedir.
- Breast self-examinations are no longer recommended by doctors.
O yeterince anne sütü içmiyor.
- She doesn't drink enough breast milk.
O, halk içinde emzirmeye utanıyor.
- She is embarrassed to breastfeed in public.
Samuel Taylor Coleridge, The Rime of the Ancient Mariner.