the broth or juice from braised flesh or fish, usually served as a sauce

listen to the pronunciation of the broth or juice from braised flesh or fish, usually served as a sauce
İngilizce - Türkçe

the broth or juice from braised flesh or fish, usually served as a sauce teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

fond
{s} düşkün

Çiçeklere çok düşkündür. - She is very fond of flowers.

Köpeklere çok düşkündür. - She is very fond of dogs.

fond
aşık
fond
{s} sevgi dolu

Tom'un Mary ile ilgili sevgi dolu anıları var. - Tom has fond memories of Mary.

fond
hoşlanan
fond
fondly şefkatle
fond
{s} seven
fond
{s} aşırı

Ann aşırı derecede çikolataya düşkün. - Ann is exceedingly fond of chocolate.

fond
iptilâ
fond
sever

O balık tutmayı sever. - He is fond of fishing.

Büyükbabam sabah erkenden yürüyüş yapmayı sever. - My grandfather is fond of taking a walk early in the morning.

fond
aşırı seven
fond
fondness sevgi
fond
umutlu
fond
saf
fond
muhabbetle
fond
meraklı

Avusturalya yemeklerine çok meraklıyımdır. - I am fond of Australian food.

Kız kardeşim müziğe meraklıdır. - My sister is fond of music.

fond
düşkünlük
fond
merak

Kız kardeşim müziğe meraklıdır. - My sister is fond of music.

Ben sinema meraklısıyım. - I am fond of the cinema.

fond
{s} pervasız
fond
(sıfat) düşkün, seven, aşırı, abartılı, pervasız
İngilizce - İngilizce
fond
the broth or juice from braised flesh or fish, usually served as a sauce