the border around a market area that is being studied

listen to the pronunciation of the border around a market area that is being studied
İngilizce - Türkçe

the border around a market area that is being studied teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

boundary
sınır

Bu nehir, iki il arasındaki sınırı oluşturur. - This river forms the boundary between the two prefectures.

Bizim ve komşunun avlusu arasındaki sınırı işaretlemek için bir çit vardır. - There is a fence marking the boundary between our yard and the neighbor's.

boundary
{i} hudut
boundary
{i} limit
boundary
(Denizbilim) son
boundary
(Kimya) çeper
boundary
(Askeri) ara hattı
boundary
(Askeri) SINIR, HUDUT, ARA HATTI: Taarruz ve savunma bölgeleriyle taktik ve idari bölgelerin derinlik ve genişlikleri sınırlandırmakta kullanılır
boundary
(Askeri) (DE FACTO) SINIR (FİİLİ): Mevcudiyeti ve meşruiyeti tanınmayan ancak ayrı ulusal ve bölgesel yönetim makamları arasında pratik bir bölünme sağlayan bir uluslararası veya idari sınır
boundary
{i} had
boundary
(Askeri) (DE JURE) SINIR (MEŞRU): Mevcudiyeti ve meşruiyeti tanınmış bir uluslararası veya idari sınır
İngilizce - İngilizce
boundary
the border around a market area that is being studied

    Heceleme

    the bor·der a·round a mar·ket ar·e·a that I·s be·ing stud·ied

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi bôrdır ıraun ı märkıt eriı dhıt îz biîng stʌdid

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈbôrdər ərˈoun ə ˈmärkət ˈerēə ᴛʜət əz ˈbēəɴɢ ˈstədēd/ /ðiː ˈbɔːrdɜr ɜrˈaʊn ə ˈmɑːrkət ˈɛriːə ðət ɪz ˈbiːɪŋ ˈstʌdiːd/