the bell or vase of the corinthian capital

listen to the pronunciation of the bell or vase of the corinthian capital
İngilizce - Türkçe

the bell or vase of the corinthian capital teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

basket
sepet

Onun çiçek dolu büyük bir sepeti var. - He has a large basket full of flowers.

Benim sepet kitaplarla dolu. - My basket is full of books.

basket
(basketbol) basket
basket
sele
basket
(basketbol) file
basket
sayı

Sepette çok az sayıda elma var. - There are few apples in the basket.

basket
basketbol topu

Sen bir basketbol topunu senin parmak ucunda döndürebilir misin? - Can you spin a basketball on your fingertip?

basket
{i} sepet örgüsünden yapılmış şey
basket
{i} zembil
basket
Sarhasia basket hilt eli muhafaza etmeye yarayan yarım küre şeklinde kafesli kılıç kabzası
basket
sepet dolusu

Tom eve kendi topladığı bir sepet dolusu erik getirdi. - Tom brought home a basket full of plums that he had picked himself.

Bir sepet dolusu mantar hasat etti. - He harvested a basketful of mushrooms.

basket
{i} basket
basket
basket fern eğreltiotu
basket
basket weave iki veya daha
basket
(isim) pota, sepet, küfe, zembil, basket; çember (basketbol), sepet örgüsünden yapılmış şey; sayı
basket
(Askeri) BALON SEPETİ: Bir balonun altında bulunan, yolcu ve safra taşımaya mahsus yer
basket
{i} çember (basketbol)
basket
spor sayı
basket
{i} sepet; küfe; zembil
İngilizce - İngilizce
basket
the bell or vase of the corinthian capital

    Heceleme

    the Bell or vase of the Co·rin·thi·an cap·i·tal

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi bel ır veys ıv dhi kırînthiın käpıtıl

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈbel ər ˈvās əv ᴛʜē kərˈənᴛʜēən ˈkapətəl/ /ðiː ˈbɛl ɜr ˈveɪs əv ðiː kɜrˈɪnθiːən ˈkæpətəl/