İngilizce - Türkçe
the art or trade of a jeweler teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- jewelry
- {i} mücevherat
Tom kesinlikle mücevherata çok para harcıyor.
-Tom certainly spends a lot of money on jewelry.
Neden büyük annenin mücevheratını çaldın?
-Why did you steal your grandmother's jewelry?
- jewelry
- {i} takı
Bu elbiseyle ne tür bir takı takacaksın?
-What sort of jewelry are you going to wear with this dress?
Mary herhangi bir takı takmadı.
-Mary didn't wear any jewelry.
- jewelry
- mücevher
Polisler çalınan mücevheri kurtardı.
-The police recovered the stolen jewelry.
Tom kesinlikle mücevherata çok para harcıyor.
-Tom certainly spends a lot of money on jewelry.
- jewelry
- bkz.jewellery
- jewelry
- {i} kuyumculuk
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
the art or trade of a jeweler teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- jewelry
the art or trade of a jeweler
Heceleme
the art or trade of a jew·el·erTürkçe nasıl söylenir
dhi ärt ır treyd ıv ı culırTelaffuz
/ᴛʜē ˈärt ər ˈtrād əv ə ˈʤo͞olər/ /ðiː ˈɑːrt ɜr ˈtreɪd əv ə ˈʤuːlɜr/
Resimler
Favoriler