Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

the angular distance of a heavenly body above our earth's horizon

listen to the pronunciation of the angular distance of a heavenly body above our earth's horizon
İngilizce - Türkçe

the angular distance of a heavenly body above our earth's horizon teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

altitude
{i} irtifa

Böyle yüksek bir irtifada iyi hissetmiyorum. - I don't feel well at such a high altitude.

Eğer yüksek irtifada yaşarsan, su daha düşük sıcaklıkta kaynar. - If you live at a higher altitude, water boils at a lower temperature.

altitude
{i} rakım
altitude
(Askeri) İRTİFA, YÜKSEKLİK: Bir düzlem, bir nokta veya bir nokta olarak kabul edilen bir cismin ortalama deniz yüzeyinden ölçülen dikey mesafesi. Ayrıca bakınız: "absolute altitude, critical altitude, density altitude, drop altitude, elevation, height, minimum safe altitude, pressure altitude, transitien altitude, true altitude"
altitude
kot
altitude
denizden yükseklik
altitude
yüksek yerler ya da alanlar
altitude
{i} üstünlük
altitude
{i} itibar
altitude
{i} yükseklik

30,000 fit yükseklikte yol alıyoruz. - We are cruising at an altitude of 39,000 feet.

Mezosferdeki sıcaklıklar yükseklik arttıkça yaklaşık -100 derece Celsius'a düşer. - Temperatures in the mesosphere drop with increasing altitude to about -100 degrees C.

altitude
{i} yükselti
İngilizce - İngilizce
altitude
the angular distance of a heavenly body above our earth's horizon

    Heceleme

    the an·gu·lar dis·tance of a heav·en·ly bo·dy a·bove our earth's ho·ri·zon

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi änggyılır dîstıns ıv ı hevınli bädi ıbʌv aur ırths hırayzın

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈaɴɢgyələr ˈdəstəns əv ə ˈhevənlē ˈbädē əˈbəv ˈour ˈərᴛʜs hərˈīzən/ /ðiː ˈæŋɡjəlɜr ˈdɪstəns əv ə ˈhɛvənliː ˈbɑːdiː əˈbʌv ˈaʊr ˈɜrθs hɜrˈaɪzən/