the activity of dancing (see the verb dance)

listen to the pronunciation of the activity of dancing (see the verb dance)
İngilizce - Türkçe

the activity of dancing (see the verb dance) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

dancing
{i} dans etme

1950'li yıllarda şehir Buenos Aires'in milangolarında yaygın olan tangoyu dans etme stilini tanımlamak için 'Milonguero stili tango' terimi 1990'ların başında uyduruldu. - The term ‘milonguero style tango’ was coined in the early 1990s to describe the style of dancing tango that was prevalent in the milongas of downtown Buenos Aires in the 1950s.

Tom'un canı dans etmek istedi. - Tom felt like dancing.

dancing
{i} dans

Her hafta Pazartesi ve Salı günleri piyano eğitimi, Çarşamba ve Cuma günleri dans. - Every week I study piano on Monday and Tuesday, and dancing on Wednesday and Friday.

Sahnede dans eden adam benim amcam. - The man dancing on the stage is my uncle.

dancing
dans (etme)
dancing
{f} danset

Onun canı dansetmek istedi. - She felt like dancing.

dancing
{i} oynama
İngilizce - İngilizce
dancing
the activity of dancing (see the verb dance)