the action of the verb to talk

listen to the pronunciation of the action of the verb to talk
İngilizce - Türkçe

the action of the verb to talk teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

talking
konuşma

John o kadar telaşlıydı ki konuşmaya vakti yoktu. - John was in such a hurry that he had no time for talking.

Kütüphanede konuşmaya izin verilmiyor. - Talking in the library is not allowed.

talking
(Bilgisayar) konuşuyor

Ne hakkında konuşuyorsun? - What're you talking about?

Televizyonda, yüzünde ciddi bir görünümü olan birisi ülkemizin geleceği ile ilgili sorunlar hakkında konuşuyor. - On TV someone with a serious look on his face is talking about the problems of our country's future.

talking
ikaz
talking
konuşan

Fred'le konuşan çocuk Mike'dır. - The boy talking with Fred is Mike.

Tom'la konuşan kız Mary'dir. - The girl who's talking with Tom is Mary.

talking
{f} konuş

Ne hakkında konuşuyorsun? - What're you talking about?

Kütüphanede konuşmaya izin verilmiyor. - Talking in the library is not allowed.

talking
konuşarak

O, onunla konuşarak iyi bir zaman geçirdi. - She had a good time talking with him.

Arkadaşlarımızla konuşarak akşamı geçirdik. - We passed the evening away talking with our friends.

talking
talking point üstünde durulacak nokta
talking
konuşabilen
talking
talking machine eski gramofon
talking
konuşkan
talking
(isim) konuşma
talking
i konuşan
İngilizce - İngilizce
talking

It is usually better to solve problems by talking than by fighting.

the action of the verb to talk

    Heceleme

    the ac·tion of the verb to talk

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi äkşın ıv dhi vırb tı tôk

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈaksʜən əv ᴛʜē ˈvərb tə ˈtôk/ /ðiː ˈækʃən əv ðiː ˈvɜrb tə ˈtɔːk/