the action of the verb to learn

listen to the pronunciation of the action of the verb to learn
İngilizce - Türkçe

the action of the verb to learn teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

learning
{i} öğrenme

Birazcık öğrenme tehlikeli bir şeydir. - A little learning is a dangerous thing.

Yani sonuçta, Web'i dil öğrenmede daha iyi bir yer yapmak için biz Tatoeba ile sadece temelleri inşa ediyoruz. - So ultimately, with Tatoeba we are only building the foundations… to make the Web a better place for language learning.

learning
(Eğitim) sürekli öğrenme
learning
öğrenerek

İngilizce öğrenerek iyi zaman geçirdik. - We had good time, learning English.

Yaratıcılığım modern dilleri öğrenerek bir çıkış noktası buluyor. - My creativity finds an outlet through learning modern languages.

learning
öğrenim

Dil öğrenimi sayı sistemi gibidir; onun bir başlangıcı vardır ama sonu yoktur. - Language learning is like the number system; it has a beginning but doesn't have an end.

learning
{f} öğren

Ben biraz İngilizce öğreniyorum. - I am learning a little English.

Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum. - I am learning Japanese to play mahjong in Japan.

learning
{i} bilgi

Bilgiye değer verip öğrenmek Yahudilerin tekelinde değildir. - Learning and cherishing data are not just the domain of Jewish people.

Dil öğrenmenin en zor kısmı kelime bilgisini ezberlemektir. - The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart.

learning
{f} öğren: p
learning
ilim kazanma
learning
malumat
learning
{i} bilim

Ben bir bilim öğrenmekteyim. - I have been learning a science.

learning
learn öğren
learning
{i} ilim, irfan
learning
{f} öğren: prep.öğrenerek
learning
{i} ilim
İngilizce - İngilizce
learning
the action of the verb to learn

    Heceleme

    the ac·tion of the verb to learn

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi äkşın ıv dhi vırb tı lırn

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈaksʜən əv ᴛʜē ˈvərb tə ˈlərn/ /ðiː ˈækʃən əv ðiː ˈvɜrb tə ˈlɜrn/