the act or instance of supervising

listen to the pronunciation of the act or instance of supervising
İngilizce - Türkçe

the act or instance of supervising teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

supervision
nezaret
supervision
{i} teftiş
supervision
denetim

Denetim olmadan Tom'u oraya bırakamayız. - We can't leave Tom there without supervision.

Tom'un bazen biraz denetime ihtiyacı var. - Tom sometimes needs a little supervision.

supervision
{i} denetleme
supervision
{i} gözetim

Mağaza, polis gözetiminde tutuluyor. - The shop is kept under police supervision.

Tom'un biraz yetişkin gözetimine ihtiyacı var. - Tom needs some adult supervision.

supervision
süpervizyon
supervision
gözetim ve denetim
supervision
nezaret/idare
supervision
(Avrupa Birliği) denetleme,denetim,murakabe, teftiş, gözetim
supervision
{i} kontrol
supervision
{i} idare
supervision
(Askeri) MURAKABE: Bir üstün; sevk ve idare, direktif, sorumluluk devri şeklinde verilmiş kaynaklar ve hareket tarzları yolları ile astları üzerinde icra ettiği kontrol. Astları görevden almak veya cezalandırmak, bilgi edinme ve verimlerini değerlendirme maksadıyla kendilerinden rapor istemek yetkisini içine alır
supervision
{i} gözetip denetleyerek idare etme, gözetim ve denetim
İngilizce - İngilizce
supervision
the act or instance of supervising

    Heceleme

    the act or in·stance of su·per·vis·ing

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi äkt ır înstıns ıv supırvayzîng

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈakt ər ˈənstəns əv ˈso͞opərˌvīzəɴɢ/ /ðiː ˈækt ɜr ˈɪnstəns əv ˈsuːpɜrˌvaɪzɪŋ/