the act or fact of continuing to exist in spite of difficulties or danger

listen to the pronunciation of the act or fact of continuing to exist in spite of difficulties or danger
İngilizce - Türkçe

the act or fact of continuing to exist in spite of difficulties or danger teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

survival
{i} hayatta kalma

Bu, tatil değil hayatta kalma kursu! - This is not a vacation, it's a survival course!

Gıda, giyim ve barınak hayatta kalmanın temelleridir. - Food, clothing and shelter are the foundations of survival.

survival
başkasının ölümünden sonra hayatta kalma
survival
(Askeri) hayatta kalabilme
survival
artakalan şey
survival
(Dilbilim) yaşayakalma
survival
yaşama

Başını yere eğmenin ve güvenle yaşamanın bir hayatta kalma içgüdüsü olup olmadığını merak ediyorum. - I wonder if keeping your head down and living safely is a survival instinct.

Korku yaşamak için gereklidir. - Fear is essential for survival.

survival
yaşamı sürdürme
survival
eskiden beri süregelen şey
survival
eskiden kalma şey
survival
mecburi iniş veya uçak kazasından sonra gerekl
survival
(isim) hayatta kalma, sağ kalma, kalma, daha uzun yaşama, hatıra, yadigâr
survival
{i} sağ kalma
survival
{i} kalma

Bu, tatil değil hayatta kalma kursu! - This is not a vacation, it's a survival course!

Bütün hayatta kalma umudundan vazgeçtim. - I gave up all hope of survival.

survival
diğerlerinden fazla yaşama
survival
(Askeri) HAYATTA KALABİLME, HAYATI: İDAME: Bir esir kampında veya düşman arazisi içinde, hayatta kalıp geri dönme imkanını kazanma mücadelesi
survival
modası geçmiş bir inanç veya geleneğin baki kalması
survival
{i} hayatta kalma: They're fighting for their survival. Yok olmamak için savaşım veriyorlar
survival
beka
survival
{i} yadigâr
İngilizce - İngilizce
survival
the act or fact of continuing to exist in spite of difficulties or danger

    Heceleme

    the act or fact of con·ti·nu·ing to ex·ist in spite of difficul·ties or dan·ger

    Türkçe nasıl söylenir

    dhi äkt ır fäkt ıv kıntînyuîng tı îgzîst în spayt ıv dîfıkıltiz ır deyncır

    Telaffuz

    /ᴛʜē ˈakt ər ˈfakt əv kənˈtənyo͞oəɴɢ tə əgˈzəst ən ˈspīt əv ˈdəfəkəltēz ər ˈdānʤər/ /ðiː ˈækt ɜr ˈfækt əv kənˈtɪnjuːɪŋ tə ɪɡˈzɪst ɪn ˈspaɪt əv ˈdɪfəkəltiːz ɜr ˈdeɪnʤɜr/