the act of studying; examination

listen to the pronunciation of the act of studying; examination
İngilizce - Türkçe

the act of studying; examination teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

study
çalışmak

Dışarıdaki gürültü sinirime dokunduğu için canım çalışmak istemedi. - I didn't feel like studying because the noise outside was getting on my nerves.

Arapça çalışmak istiyorum. - I would like to study Arabic.

study
{i} tetkik
study
{i} görülecek şey
study
{i} çalışma odası

Sık sık kendini çalışma odasına kapatır ve böyle şeyler yazar. - He often shuts himself up in the study and writes things like this.

Babam bir garajı bir çalışma odasına dönüştürdü. - My father converted a garage into a study.

study
öğrenme

Çok çalışmalısın ve çok şey öğrenmelisin. - You must study hard and learn many things.

Tom Fransızca öğrenme isteğini kaybetti. - Tom has lost interest in studying French.

study
okulda okumak
study
etüt etmek
study
inceleme

Diğer galaksilerde hayat olsa bile, insanın onları incelemek için ışık hızında seyahat etmesi imkansızdır. - Even if there is life in other galaxies, it is impossible for man to travel at the speed of light to study them.

Yıldızları incelemek için bir gözlemevi yaptı. - He built an observatory to study the stars.

study
(çimke) bandıkmak
the act of
eyleminin
study
{f} gözetmek
study
{f} çalışma yapmak

Çalışma yapmak için çok yorgunum. - I'm too tired to do study.

study
(isim) öğrenim, tahsil, tetkik, çalışma, inceleme, araştırma, araştırma konusu, görülecek şey, çalışma odası, taslak, eskiz, deneme, ön çalışma, etüt, rol ezberleme
study
{i} taslak
study
{f} çabalamak
study
{f} öğrenmek

Öğrenmek için her gün okula gider. - He goes to school to study every day.

Çince öğrenmek çok zor gibi görünse de, düşündüğünüz kadar zor değil. - Although it seems very difficult to study Chinese, it's not as hard as you think.

study
{i} müz. etüt
study
{i} ön çalışma
study
(fiil) eğitimini görmek, okumak, öğrenmek, çalışmak, çalışma yapmak, araştırmak, incelemek, gayret etmek, çabalamak, gözetmek, saygılı olmak
study
araştırma konusu veya sahası
study
alıştırma taslak
İngilizce - İngilizce
study

I made a careful study of his sister.

the act of studying; examination