İngilizce - Türkçe
the act of saluting with the lips teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- kissing
- öpüşme
Tom ve Mary öpüşmeye son verdiler.
-Tom and Mary stopped kissing.
John odaya girdiğinde Tom ve Mary öpüşmeyi durdurdu.
-Tom and Mary stopped kissing when John entered the room.
- kissing
- {f} öp
Güzel bir bayanı öperken güvenle araba sürebilen bir sürücü sadece öpücüğe hakettiği ilgiyi vermiyordur.
-Any man who can drive safely while kissing a pretty lady is simply not giving the kiss the attention it deserves.
Ben sınıfa girdiğimde Tom Mary'i öpüyordu.
-Tom was kissing Mary when I walked into the classroom.
- kissing
- öperek
- the act of
- eyleminin
- kissing
- {s} yakın olmayan
- kissing
- (sıfat) yakın olmayan
- kissing
- {i} öpme
Onlar öpmeye başladılar.
-They started kissing.
Eve varır varmaz onu öpmeye başladı.
-She started kissing him as soon as he got home.
- kissing
- (isim) öpme
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
the act of saluting with the lips teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- {n} kissing
the act of saluting with the lips
Heceleme
the act of sa·lut·ing with the lipsTürkçe nasıl söylenir
dhi äkt ıv sılutîng wîdh dhi lîpsTelaffuz
/ᴛʜē ˈakt əv səˈlo͞otəɴɢ wəᴛʜ ᴛʜē ˈləps/ /ðiː ˈækt əv səˈluːtɪŋ wɪð ðiː ˈlɪps/
Resimler
Favoriler