İngilizce - Türkçe
the act of putting something in a certain place or location teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- location
- {i} yer
O, evin yerini sordu.
-She asked about the location of the house.
Her yıl kendimi farklı bir yerde buluyorum.
-Every year I find myself at a different location.
- locating
- {f} yerleştir
- locating
- {i} yerleştirme
- emplacement
- platform
- emplacement
- konuşlandırma
- emplacement
- tabya
- locating
- yerleştirerek
- emplacement
- (Askeri) Mevzilendirme (silah)
- emplacement
- {i} yerleşme
- emplacement
- {i} yerleştirme
- emplacement
- istihkâmda top yeri
- emplacement
- topa mahsus platform
- emplacement
- {i} mevzilenme
- emplacement
- (Askeri) SİLAH MEVZİİ, AMPLASMAN; MEVZİİ: Bir veya daha çok silah veya teçhizat parçasını, düşman ateşine veya bombardımana. karşı korumak üzere, ve bulundukları yerden görevlerini yapacak şekilde hazırlanmış bir mevzii
- emplacement
- {i} yere koyma
- emplacement
- yerleşme/platform
- emplacement
- {i} top platformu
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
the act of putting something in a certain place or location teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- placement
- location
- locating
- emplacement
- position
- positioning
the act of putting something in a certain place or location
Heceleme
the act of put·ting some·thing in a cer·tain place or lo·ca·tionTürkçe nasıl söylenir
dhi äkt ıv pûtîng sʌmthîng în ı sırtın pleys ır lōkeyşınTelaffuz
/ᴛʜē ˈakt əv ˈpo͝otəɴɢ ˈsəmᴛʜəɴɢ ən ə ˈsərtən ˈplās ər lōˈkāsʜən/ /ðiː ˈækt əv ˈpʊtɪŋ ˈsʌmθɪŋ ɪn ə ˈsɜrtən ˈpleɪs ɜr loʊˈkeɪʃən/
Resimler
Geçmiş
Favoriler