Bu araba kolayca dağa çıkmak için yeterli güce sahiptir.
- This car has enough power to go up the mountain easily.
Karlarla örtülü şu dağa bak.
- Look at that mountain which is covered with snow.
Şu dağa tırmanmak istiyoruz.
- We'd like to climb that mountain.
O dağa tırmanmak tehlikelidir.
- It is dangerous to climb that mountain.
Bu dağa tırmanmak çok zordur.
- Climbing this mountain is very difficult.
Everest Dağı Dünyanın en yüksek tepesidir.
- Mount Everest is the world's highest peak.
Sonunda, onlar dağın tepesine ulaştı.
- At last, they reached the top of the mountain.
Bob portreyi hoş bir çerçeve ile çerçeveledi fakat o tepetaklak olmuştu.
- Bob mounted the portrait in a fancy frame, but it was upside down.