Onun adı sık sık hatırımdan çıkıyor.
- Her name often escapes me.
Tatile çıkmak istediler.
- They wanted to escape on vacation.
Ben bu hapishaneden kaçmayı başarabilmemizin pek olası olmadığını düşünüyorum.
- I think it's highly unlikely that we'll be able to escape from this prison.
Tom kızgın ayıdan kaçmak için elinden geldiği kadar hızlı koştu.
- Tom ran as fast as he could to escape from the angry bear.
The prisoners made their escape by digging a tunnel.