Bu kasabanın nüfusu artıyor.
- This town is increasing in population.
İtalya'nın nüfûsu, Japonya'nınkinin yaklaşık yarısı kadardır.
- The population of Italy is about half as large as that of Japan.
Hükümetin tüm halka hizmet etmesini istiyoruz.
- We want the government to serve the entire population.
Yerel halk, orman yangınlarıyla mücadeleye yardımcı olur.
- The local population helps fight forest fires.
Soyları tükenmekte olan hayvan popülasyonlarını yeniden kurmaya çalışıyorlar.
- They're trying to re-establish the population of endangered animals.
Okyanusun bazı bölgelerinde, kril popülasyonları yüzde 80'in üzerinde düştü.
- In some parts of the ocean, krill populations have dropped by over 80 percent.
John clicked the Search button and waited for the population of the list to complete.