the act of fighting with the fist; a combat with the fist; sparring

listen to the pronunciation of the act of fighting with the fist; a combat with the fist; sparring
İngilizce - Türkçe

the act of fighting with the fist; a combat with the fist; sparring teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

boxing
boks

13 yaşından beri boks yapıyorum. - I've been boxing since I was thirteen.

Tom on iki yaşına girdiğinde boks dersleri almaya başladı. - Tom started taking boxing lessons when he turned twelve.

boxing
yumrukoyunu
boxing
{f} boks yap

13 yaşından beri boks yapıyorum. - I've been boxing since I was thirteen.

Böylece boks yapmaya başladım. - That's how I started boxing.

boxing
{i} kutulama
boxing
Boxing DayNoeli takip eden gün
boxing
boxing glove boks eldiveni
boxing
boxing match boks maçı
boxing
box yumruklaş/kutula
boxing
{i} kutuya koyma
İngilizce - İngilizce
boxing
the act of fighting with the fist; a combat with the fist; sparring