Paranın gözden kaybolmasını soruşturacağız.
- We are going to look into the disappearance of the money.
Fadıl'ın Leyla'nın ortadan kaybolmasıyla ilişkili olduğuyla ilgili hiç kanıt yoktu.
- There was no proof that Fadil was connected to Layla's disappearance.
Tom'un Mary'nin ortadan kaybolmasıyla ilgisi yoktu.
- Tom didn't have anything to do with Mary's disappearance.
Sami, Leyla'nın ortadan kaybolmasının endişelenilecek bir şey olmadığını varsaydı.
- Sami assumed that Layla's disappearance was nothing to worry about.
Sami, Leyla Bekir'in ortadan kaybolmasıyla bağlantılıydı.
- Sami was connected to the disappearance of Layla Bakir.
Diğer bilim adamları onun dinozorların kayboluşu hakkındaki teorisini tartışıyorlar.
- Other scientists are debating his theory about the disappearance of dinosaurs.
Fadıl'ın Leyla'nın kayboluşuyla ilgili yapacak hiçbir şeyi yoktu.
- Fadil didn't have anything to do with Layla's disappearance.